Değerleriniz Güvence Altında...
0212 603 57 87
DEPREM SİGORTASI - DASK

DEPREM SİGORTASI - DASK


« Ürünlerimiz

Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK) tarafından yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması, olası bir depreme karşı bütün binaların güvence altına alınmasını amaçlıyor.

Zorunlu Deprem Sigortası, sigorta şirketleri tarafından düzenleniyor olsa da burada güvenceyi veren kuruluş devlettir. Burada verilen güvence iki türlüdür:

  • Doğrudan depremin neden olduğu maddi kayıplar (binaların yıkılması veya hasar görmesi)
  • Depremin neden olduğu yangın, patlama, tsunami ve toprak kayması gibi durumlar yüzünden ortaya çıkan maddi kayıplar

Zorunlu Deprem Sigortası, binanın temelleri, ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, varsa istinat duvarları, binanın tavan ve tabanları, merdivenleri, asansörleri, sahanlıkları, koridorları, binanın çatıları, bacaları ve bunlara benzeyen binayı tamamlayıcı nitelikteki diğer bölümleri için güvence vermektedir.

Bunun yanında güvence vermediği bazı durumlar da vardır. Örneğin, enkaz kaldırma masrafları, bu yüzden uğranılan kazanç kaybı, işin durması yüzünden uğranılan zararlar, kira gelirinde mahrum kalma, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, her türlü taşınır mal, eşya ve benzeri kayıplar, tüm bedeni zararlar ve ölüm tazminatı, manevi tazminat talepleri, bu yüzden doğan mali sorumluluklar, deprem ve deprem sonucu çıkan yangın, patlama, tsunami veya yer kayması dışında kalan hasarlar ve depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı yüzünden zamanla oluşmuş zararlar.

Bu şekilde binalar depreme karşı devlet güvencesi altına girmiş olmaktadır. İnsanların hayatlarına kaldıkları yerden güvenle devam edebilmeleri için bu sigorta şekli zorunlu tutulmuştur.

Zorunlu Deprem Sigortası’nın sağladığı teminat tutarları, her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa bağlı olarak yeniden belirlenmektedir.

Ülkemiz coğrafi durum ve jeolojik yapısından ötürü çok önemli ve aktif deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Bu sebeple her an çok büyük bir yıkıma neden olabilecek depremler ile karşı karşıya kalabileceğimiz hiçbir zaman unutulamamalıdır. Deprem doğal afetler içerisinde belki de en faz tahribat yaratan doğal afet olarak gösterilebilir. Keza geçmiş dönemlerde yaşadığımız Zonguldak depremi ile gölcük depremi bize göstermiştir ki yaşanan bu doğal afetler ve sonrasında yaşananlar çok büyük mağduriyetler doğurmuştur.

Muhakkak ki insan yaşamı bu konular içerisinde belki de en önemlisidir. Çünkü insan hayatının telafisi kesinlikle olmayacaktır. Durum böyle olunca yaşanan sıkıntılar zorunlu deprem sigortasını gündeme getirmiştir. Ülkemizde yaşanan bu çok büyük felaketlerden ötürü kanuni düzenlemeler de bu yönde değişkenlik göstererek bu yapılar ile insan hayatından ziyade deprem sonrasında insanın hayatını idame ettirmesi adına ne tür kolaylıklar sağlanması gerekeceği üzerinde yoğun bir zihin fırtınası yapıldı. Bu anlamda bu sigorta içeriği çok fazla değişkenlik gösterdiği için fiyatlandırmalar da sigorta şirketlerince Ekspertizler tarafından yapılmaktadır. Özellikle yeni yapılarda çok daha fazla dikkat çeken bu durum binada kullanılan malzeme ile doğru orantılı bir biçimde değerlendirilmeye tabi tutulur. Tüm diğer sigorta hizmetlerinde olduğu gibi deprem sigortasında da riziko mantığı ile hareket edilir.

Son çıkan yönetmelikle ile yeni yapıların bütün işlemleri kağıtlar ile teminat altına alınır. Örneğin şu kadar demir veya çimento kullanılacak gibi bu sebeple yeni yapılar zaten belirli standartlara görev yapıldığı için bu konuda her hangi bir sıkıntı olacağını söylemek biraz yersizdir. Çünkü yaşanan felaketler denetim mekanizmalarının çok nitelikli bir biçimde çalışmasını sağlamıştır. Bu yolla belediyeler yeni yapıların bu yönde sağlam olması için gerekli her türlü konuyu mevzuata göre ele almaktadır. Bu açıdan sigorta şirketlerinin zorlanacağını söylemek mümkün değildir.

Zaten zorunlu olan bu sigorta sistemi daha önceden belirlenmiş kriterlere göre fiyatlandırma yapılacak ve bu yönde bir paket hazırlanmış olacaktır. Ancak benzer şeyleri eski yapılar için söylemek mümkün değildir. Çünkü bu yapılarda kullanılan malzemenin ne olduğu, ne derecede sağlam olduğu ve hangi kriterlere göre yapıldığını söyleyemeyeceğimiz için yine sigorta şirketleri bu hizmetleri vermekte ancak yapılan araştırmalar bu paket içeriğine yön verecektir. Deprem sigortası Paket içeriklerinin belirlenmesinde belki de en önemli konu yapının depreme dayanıklı olup olmaması durumudur. Bu kriterden yola çıkarak ne tür bir paket içeriğinin oluşturulacağı böylelikle belirlenmiş olacaktır. Bir diğer en önemli koşul da yapının bulunmuş olduğu deprem kuşağıdır.

Keza ülkemizde 5 deprem kuşağının fayları bulunmaktadır. Genç oluşumlar daima risk oluşturacağı için bunlar 1. Bölge olarak adlandırılırlar. Daha sonra 2, 3, 4 ve son olarak 5. Kuşak deprem bölgesinde deprem risklerine göre paket içerikleri tam anlamı ile şekillenmiş olacaktır. Son olarak paket içeriğinin fiyatlandırılmasını etkileyen en önemli kriterden biri de yapının nasıl oluşturulduğu ve kullanılan malzemelerdir. Zorunlu deprem sigortası içeriklerine baktığımız zaman çok fazla değişkenin olduğunu görebiliyoruz. Bu anlamda profesyonel bir bakış açısı ile hareket eden sigorta şirketlerimiz en iyi ve nitelikli çalışmaları yaparak sizlere rapor halinde bir risk durumu ve fiyatlandırma çıkaracaktır. Böylelikle sizler en uygun paket içeriklerini elde ederek zorunlu deprem sigortasından çok iyi bir biçimde faydalanmış olacaksınız. on beş sigorta şirketimiz sizin için son derece kaliteli hizmetler sunmaktadır. Acentemiz bünyesindeki sigorta şirketlerinden faydalanarak çok nitelikli bir hizmet ile karşılaştığınızı göreceksiniz.